3 Haziran 2012 Pazar

apartman fareleriyiz

sabah uyansam diyorum yorgun argın değil ama
dinç ve zinde sessiz ve sakin bir yerde
her yer yeşil veya mavi olsa başka hiç bir şey olmasa
2 ayaklı konuşan hayvan az, konuşmayan çok olsa
egzoz kokuları, apartman kokuları, lağım kokuları ,soba kokuları yerine
çam kokusu deniz kokusu ,yağmur kokusu toprak kokusu olsa
buram buram hayat koksa her yer pencereyi açınca can girse içeri bunalım değil
yeşillklerde yürüsek toprağa adım atsak gökyüzüne bakmak için zorlanmasak
aslında hepimiz tutsağız bize biçilen bu kümes misali evlerde kimi balkonsuz kimi yerin dibinde olan evlerde
aslında hepimiz tutsağız penceresi karşı apartmana bakan perdeyi bile açamayacak bir haldeki bizler
suçumuz yaşamak istemek büyük şehirlerde
suçumuz aile kurmak
hiç bir zaman koklayamayacağız toprağı bu şehirde ve hiç birimizin çoçuğu yeşile hasret olmayacak
bizim hapishanemizde büyüyecekler okumak için
ve bizim hapishanemizde çürüyecekler bizim gibi
ne gerçek domates kokusu bilecekler ne salatalık
bildikleri tek şey hamburger kokusu sosis kokusu olacak
kimi mcdonals kimi burger king diye tutturacak
hiç biri domates ekmek yemeyecek
ve hiç biri belkide bisiklet için ağlamayacak
bilgisayar için cep telefonu için playstatıon için ağlayacak
bilye oynamayacak
counter oynayacak knite oynayacak
bizim hapishanemizin tek çiçekleri onlar olacak
 ve bir gün biz gibi sadece sanal yaşayacak gerçeği unutup ev ve iş eksenine düşecek
geriye baktığında ise emekli olduğu için biraz para ve belki de üç beş ilaç raporu olacak
ve biz belkide doğaya karışmadığımz için doğayı yok ettiğimiz için bize küfredecek
ama her şey için çok geç ve doğayı sadece tatilde görüyor çoğumuz veya emekli olup uzaklaşınca
yoksa hepimiz apartman fareleriyiz o küçük deliklerimizde

Hiç yorum yok: